BLOG & QUADRAN CULTURE

 

Yeni HYT FLOW

Aydınlatıcı. Dinamik. Teknik. 

Işığın nereden geldiğini bilmek iyidir, ama daha iyi olan ışığın nereye götürdüğünü bilmektir.

Akışkanlar mekaniği ile zaman makineleri üreten HYT, çarpıcı ve dinamik FLOW saatlerinde, mekanik saatçiliğin ustalığını yeni bir aydınlanma çağına taşıyor.

HYT, zamamın ilerleyişimi görselleştirmeyi seviyor;bu yüzden H5'in çığrı açan mekanizması aynı zamanda estetik ve teknik bir sıçramadır.

Erozyon asla bşr anlık değil, evrimin sadık hikaye anlatıcısıdır. HYT'nin zamanın akışına olan sağ duyusu da tamamen aynı yolu izliyor. 

Aynı, erozyonun dünyamızdaki kıymet verdiğimiz dağ ziverlerini, vadileri ve shailleri şekillendirdiği gibi, H5 de zaman algımıız fikkatli bir şekilde şekillendiriyor. 

 

Zamanın akışını sergileyerek, ne olduğunu, ne olacağını ve ne olabileceğinin değerini anlamamıza yardımcı oluyor.  

Katman katman, element, element zamanın özü ve alakası ortaya çıkıyor. Çünkü zaman ve yenilik her zaman hareket halindedir.

Yeni tescilli 501 kalibre, karşıtların özeti olarak kusursuz bir uyum sağlıyor.

Saatçilik dünyasının konfor alanının dışında geçirilen 3 yıllık gelişim süreci, mekanik ve sıvı teknolojisinin potansiyel paradoksal gücünü kullanan tek bir mekanizmaya yol açtı.

Cömert boyutları ve şeffaflığı, sonucun etkili olduğu kadar güzel olduğunu da kanıtlıyor.

 

HYT, zamanın ilerleyişini görselleştirmeyi seviyor; bu yüzden H5 'in çığır açan mekanizması aynı zamanda estetik ve teknik bir sıçramadır.

Modelin manuel mekanizmesi, geçmişi ve yakın geleceği temsil eden kılcal bir tüpün içindeki birbirine karışmayan iki farklı renkteki sıvının, tutarlı bir şekilde doğru miktardaki serbest bırakılmasını sağlıyor.

Safir kasa arkasından görülebilen yeni karmaşık mil sistemi, saat ve dakika göstergelerinin onüç farklı, yani birbirinden bağımsız şekilde ve senkronize olarak ayarlanmasına imkan sağlıyor.

Büyük kavisli bir kol mekanizmanın iş birliği içindeki parçalarını birbirine bağlıyor.

Bu; karmaşık zincirleme bir reaksiyonu düzenleyerek, insan saçından dört kat daha ince olan düzenleyici körüklere karşı baskı yaparak, zamanın bir sonraki 12 saatlik yolculuğunu başlatır.

HYT, ustalıkla sana ve bilimin aynı alanı paylaşmasına olanak sağlıyor.

 

 

 

 

Hublot Biyoçeşitliliğe Destek Veriyor: Yeni Hublot SORAI

Gergedanların üçte ikisi ortalama bir insan ömrü süresince kaçak avcılık yüzünden tamamen yok olabilir, bu da gezegenimiz için telafisi olmayan bir kayıptır.

Hublot, nesli tükenme tehlikesi altında olan gergedanları korumak için ünlü kriket oyuncusu Kevin Pietersen ile “Save Our Rhino Africa India - SORAI” isimli bir projeye imza attı. 

Bu iş birliğinin simgesi olan Big Bang Unico Sorai saatin satışından elde edilecek gelirin büyük bir kısmı, yetim kalmış yavru gergedanları korumak için kurulmuş “Care for Wild” vakfına ve Güney Afrika’daki ulusal parkları koruma kuruluşuna bağışlanacak.

SORAI saatini satın alacak olan 100 kişi, Hublot ile birlikte bu projeye destek vermiş olacak.

Hublot CEOsu Ricardo Guadalupe konuyla ilgili şöyle diyor: ‘’Gergedan boynuzu ve avlanmaktaki yasadışı ticaret, geçen ağustos ayında Cenevre'de ‘’Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES)’’ sırasında tartışılan konulardan biriydi.

Kaçak avcıların önünde durmak, her seferinde zamana karşı bir yarış.

Termal zekâ gibi yenilikçi teknolojiler kullanarak, sürveyans ekipleri kaçak avcıların önünde kalabilir. 

Gelecek nesiller ve küresel biyoçeşitlilik için Kevin Pietersen’in SORAI organizasyonunu bu amaç için desteklemekten gurur ve mutluluk duyuyoruz.’’

 

SORAI’nin kurucusu Kevin Pietersen’ın ise konuyla ilgili fikirleri şöyle: ‘’Hublot ve SORAI arasındaki bu iş birliği bize, küresel ölçekte büyük miktarda görünürlük sağlayacak bir platform sağladı.

İş birliği yaparak, bu kaçak avlanma sorununa sesimizi iki kat çıkarmış oluyoruz.

Hublot'nun şu anda gergedanları ve onların koruma görevlerini desteklemesinden çok memnunum. Geleceği dört gözle bekliyor ve SORAI'nin muhteşem hikayesini dünyayla paylaşıyorum.’’

Afrika çalılıklarının kumlu renk tonlarından ilham alan, kadranında beyaz bir gergedan figürüne sahip iş birliğinin simgesi bu 45 mmlik saat, kadranla aynı renkte olan bir NATO kayışa sahip Big Bang Unico SORAI, kauçuktan yapılan ikinci kamuflaj kayış seçeneği ile saat severlerin beğenisine sunuldu.

 

BVLGARI YENİDEN KAZANDI

THE ALUMINIUM CHRONOGRAPH İKONİK SAAT ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ

12 Kasım Perşembe günü, Grand Prix d'Horlogerie (Saatçilik Büyük Ödülü) jürisi, ikonik kategorisinde aday gösterilen Bvlgari Aluminium Chronograph modelini ödüllendirdi.

Model, markanın özünü yansıtan kışkırtıcı, inovatif ve güncel tasarım özellikleriyle dikkat çekiyor. "Saatçilik Oscar'ları" olarak nitelendirilen bu prestijli organizasyonda Octo Finissimo ve birçok Mücevher Saat tasarımıyla son 6 sene boyunca ödüle layık görülen Bvlgari, böylece 6. defa ödülü kucaklamış oldu.

Bvlgari tarafından bu yıl Cenevre Saatçilik Büyük Ödülü'ne sunulan dört saatin tümü, jüri tarafından yarışma finaline aday gösterildi.

Bvlgari Aluminium Chronograph modeline layık görülen ve Bvlgari Group CEO'su Jean-Christophe Babin'e takdim edilen ödül, her zaman beklenmedik olana ulaşmayı hedefleyen markanın değerlerini mükemmel bir biçimde taçlandırıyor.

Son altı senede altı dünya rekoruna imza atan Octo Finissimo'nun yanı sıra yeni Aluminium koleksiyonu da geçtiğimiz Ağustos ayında Cenevre Saat Günleri'nde sergilenmişti.

Aluminium koleksiyonu 20 yılı aşkın süredir cinsiyet, yaş, moda, zaman, sosyal profil ve kişisel stil sınırlarının ötesine geçerek global bir dil benimsiyor.

1998 yılında lansmanı gerçekleştirilen ilk jenerasyon Aluminium geleneksel kodları, bir lüks marka için daha önce duyulmamış alüminyum ve kauçuk gibi mataryellerin kullanımıyla dönüştürdü.

Bvlgari Group CEO'su Jean-Christophe Babin bu başarıyı şu sözlerle açıklıyor: "Bvlgari Aluminium bir ikondan çok daha fazlası. 22 yıl önce doğan bu eşsiz kült saat 2020 yılında bir yandan halihazırda sahip olduğu çehreyi muhafaza eden, ama diğer yandan da tasarımından bileşenlerine ve performansına kadar her seviyede yepyeni bir model olarak yeniden yorumlandı. Mutlaka sahip olunması gereken bu lüks saat güncel ama rafine, yüksek kaliteli, zamansız ve cool bir lüksü arayan Millenial'lara ve X Jenerasyonu mensuplarına hitap ediyor."

Siyah ve beyazın başrolde olduğu tasarım sofistike ve spor saat tasarımına modern bir dokunuş katıyor. 

Tasarım dili, lüks objeler ve spor saatler kavramlarını yeniden yorumluyor.

Değerli metaller, taşlar ve mücevherlerle bilinen Bvlgari için, yeni Bvlgari Aluminium stile odaklanarak büyük bir sürpriz sunmaya cüret ediyor: Sade çizgiler ve çarpıcı grafik tasarımla ifade edilen şüphesiz cool tavır.

Koleksiyon sade, ancak taze, şaşırtıcı ve cüretkar yaklaşımı geleneksel lüks saatçilik kurallarına baş kaldırıyor, tıpkı 20 küsur sene önce olduğu gibi.

Cenevre'de, Théâtre du Léman'da son derece kısıtlı bir davetli sayısı eşliğinde gerçekleştirilen tören, dijital olarak birçok platformda canlı yayınlandı.

 

 

 

TAG Heuer Monaco Heuer 02

İsviçreli saat üreticisi TAG Heuer, 2019 yılında ilk kez 1969 yılında üretilen efsanevi Monaco saatinin 50.yılını dünya çapında çeşitli etkinlikler ve özel koleksiyonlarla kutladı. 

Şimdi TAG Heuer Monaco, 50 yıllık tarihinde ilk kez tasarımdan üretime kendi fabrikasının ürünü olan bir mekanizmayla saat severlerin beğenisine sunuldu.

Bu yeni Monaco saat, eşsiz gri kadranıyla sınırlı sayıda üretilen kalibre 12 Monaco modeliyle birlikte ilk kez sahneye çıktı.

Yeni Monaco, son yapılan lansmanında yalnızca görünüş olarak değil, teknolojik olarak da bir ilk olduğunu kanıtladı. 

Aynı zamanda 1000 adet ile sınırlı olarak üretilen son TAG Heuer Calibre 12, yenilenmiş tasarımı ve modern gri kadranı ile dikkatleri üzerine çekiyor.

Yeni Monaco Heuer 02

TAG Heuer, kendi üretimi olan Heuer 02 kalibrenin araştırma ve geliştirme sürecine 2017 yılında İsviçre’de başladı.

Otomatik kronograf mekanizması, şimdi ise markanın en bilinen modellerinden olan ve kendine özgü cesur ruhunu yansıtan Monaco’nun kasası ile buluştu. 

Heuer 02 kalibreyi TAG Heuer Monaco’nun, benzerlerinden hızlıca ayırt edilmesini sağlayan kendine özgü kare formuna uyarlayabilmek için, saatin iç tasarımı yeniden yapılandırıldı.

Mekanizmanın yeniden yapılandırılması sebebiyle kalibre 11’de kasanın sol tarafında yer alan kurma kolu, Heuer 02 ve Kalibre 12 Monaco’da saatin sağ tarafında yer almaktadır. 

Bu değişikliğe ek olarak yeni Monaco, markanın sürekli ilerleme felsefesiyle geliştirilmiş ve önceki Monaco modellerden ilham almıştır.

 

Paslanmaz çelik bir kasaya sahip Monaco Heuer 02, parlak mavi bir kadrana ve lacivert timsah derisi ile aynı renk dikişleri olan bir kayışa sahiptir. 

Sekiz adet üç boyutlu indekse sahip kadranın opal gümüş sayaçları saat 3 ve 9 hizasında, yeni saniye göstergesi ise saat 6 hizasındaki tarih penceresinin yukarısında bulunur. 

Saatin kronograf ölçümünü yapan merkez saniye ibresi ve küçük kadran ibreleri, saatin sportif tasarımını destekler. 

80 saatlik inanılmaz bir güç rezervi sunan ve 31 mm çapa sahip Heuer 02 mekanizmasını Monaco kasasının içine yerleştirerek TAG Heuer,en ikonik saatlerinden biri ile kendi geliştirdiği en ileri teknolojiyi sunan mekanizmayı birleştiriyor.

 

Monaco Kalibre 12

TAG Heuer, yeni kalibre 12 Monaco modelini göz alıcı gri bir kadranla sunuyor.

Klasik, siyah timsah derisi bir kayışla birlikte gelen paslanmaz çelik model kasaya sahip bu model, dikey olarak cilalanmış rutenyum bir kadrana sahip. 

Periyodik tabloda RU44 olarak geçen Rutenyum elementi, platin grubunda yer alan ve farklı ışık tonlarına göre değişiklik gösteren dinamik bir renge sahiptir.

Saat 3’te ve 9'daki pürüzsüz siyah opal sayaçlar, cilalanmış kadranla zarif bir kontrast sunar.

Merkezi saniye ibresi, saat 12'nin indeksi ve saat ile dakika ibrelerinin uçları, bu saatçilik ikonun zamansız ama modern tarzını geliştiren, göz alıcı ve koyu kırmızı renkte bir detaya sahiptir. 

Monaco kalibre 12’nin son versiyonu, 1000 adetle limitli olarak üretilmiştir ve paslanmaz çelik arka kasasında 1000 adet üretilen saatin limit numarası yazılıdır.

 

 

 

 

Bell & Ross’tan Üç Yeni Saat: BR V2-93, BR V2-92 VE BR V2-94

Dünyaca ünlü saat markası Bell & Ross, markanın ilham aldığı militer tarzı yeniden yorumlayarak kent kaşifleri için BR V2-93 GMT Blue, BR V2-92 Military Green ve BR V2-94 Aéronavale Bronze adında üç yeni model çıkarttı.

Kuruluşundan bu yana askeri tarih ve askeri enstrümanların işlevselliği hakkında son derece tutkulu olan Bell & Ross, tasarımlarında askeri tarihin yanı sıra havacılıktan da ilham almıştır.

Tarihten aldığı ilhamla Bell & Ross, saatlerini her zaman okunabilirlik, işlevsellik ve güvenilirlik prensiplerini temel alarak tasarlar.

Modern zaman kodları sayesinde marka, tasarımlarında tarihsel ögelerle beraber teknolojik trendlere de yer verir.

Bu yıl Bell & Ross, üç aktivite alanı olan Deniz, kara ve havayı temsil eden üç yeni saat çıkardı.

Hem klasik hem modern bir çizgiye sahip, üçü de İsviçre yapımı otomatik mekanizmalara sahip bu saatler, ‘’NATO Stretch’’ denilen paraşüt ipi materyalinden üretilen bir kayışla birlikte gelir.

Bu özel yapım kayışlar, trend ve neo-vintage görünümü ile son derece keskin hatlara sahip bir görüntü vaat eder.

Bu üç ikonik saatin her biri, kendi ayrı fonksiyonuna, rengine ve malzemesine sahip.

BR V2-93 GMT BLUE: 21. Yüzyıl gezginleri

BR V2-93 GMT Blue 21. yüzyıl gezginleri için mükemmel şekilde uygun çağdaş tasarımı ile modern çağın tam kalbinde yer alır. GMT modelleri, iki zaman dilimini de aynı anda göstermeleriyle ünlüdür.

Özellikle pilotlar için vazgeçilmez bir araç ve gezginler için vazgeçilmez bir yol arkadaşı niteliğinde olan bu saatler, tasarım ilhamını iki anahtar kelimeden alır: işlevsellik ve okunabilirlik.

2018 yılında ilk kez çıkan BR V2-93 GMT 24H modelini takip eden bu yeni BR V2-93 GMT ile birlikte Bell & Ross, bu şık ve fonksiyonel saat ile, hem profesyonel hem de gezginleri hedefleyen bu ürünü portföyüne kattı.

 

41 mm yuvarlak çelik kasası ile BR V2-93 GMT Blue, Vintage serisinin özelliklerini taşır.

Çift yönlü bezeli, iki tonlu adonize alüminyumdan yapılmıştır.

Mavi arka kasası ve güneş ışığı deseniyle kadran, hava seyahati ve uzun transatlantik yolculukları anımsatırken, dakika ibresi uçak formundadır. 

Saatin kırmızı GMT kolu sayesinde ikinci zaman dilimi, kolaylıkla okunabilir niteliktedir.

En iyi okunabilirlik için, saatin dört kolu ve göstergeleri beyaz Super-LumiNova ile kaplanmıştır.

BR V2-92: Military Green

Bell & Ross mühendisleri ve saat ustaları, esas olanın mutlaka bir işlevi olması gerektiği prensibine dayanarak, mükemmel derecede pratik BR V2-92 saati tasarladı.

Saati işlevsel bir enstrüman olarak gören saat severler için Bell & Ross, BR V2 92’nin spor ve şık tasarımını doğadan aldığı ilham ile birleştirdi.

Militer ve teknik özelliklere sadık kalarak tasarlanan, yansıma yapmayan mat hâkî kadran, gündüz ve gece boyunca kolay okunabilirlik sağlar. Safir kristal camı çizilmezdir.  

Bell & Ross’un vintage koleksiyonunun ana hatlarına sadık kalarak, 41 mm çelik kasası ve siyah çift yönlü bezeli, adonize alüminyum ile kaplanmıştır. 

Tüm koşullar göz önünde bulundurularak test edilmiş Otomatik İsviçre mekanizması son derece hassastır.

Optimum seviyede okunabilirlik için BR V2-92, Bell & Ross’un ‘’LUM’’ koleksiyonundaki gibi yeşil renkli Super-Luminova C3 ile kaplanmıştır.

Hâkî kamuflaj kadranın gizli doğası ve işlevselliği, tasarımı ile profesyonellere ve günlük maceracılara yönelik zamansız bir saat olduğunu bir kez daha kanıtlar.

Bell & Ross’un iyi bilinen militer tarzdaki diğer referansları gibi, yeni BR V2-92 Military Green de teknik ve stili bu saatte bir araya getirmiştir.

Tarihin gösterildiği ve markanın imza özelliklerinden biri olan saat 4.30 yönündeki yuvarlak pencere, hâkî renkteki kadran ile aynı renktedir.

Maceracı ve modern, yeni BR V2 92 Military Green tasarım sadeliği olarak ‘’back to basics’’ prensibini benimserken, profesyonel saatçilik geleneğini de bir yandan sürdürmeye devam eder.

BR V2-94: Aéronavale Bronze

Aéronavale Kronograf Efsanesi

Bell & Ross, Vintage Aéronavale koleksiyonundan hareketle, bu yıl bir adım daha ileriye giderek yeni BR V2-94’ü, şıklığı ve işlevselliği birleştirdiği, renklerinin ilhamını Fransız deniz subaylarından alan 999 adetle limitli özel bir koleksiyon ile birleştirdi.

Saatin renkleri, Fransız deniz subaylarının üniformalarından ilham alınarak tasarlandı. Sarı altın rengindeki %91 bakır, %7 alüminyum ve %2 silikondan oluşan 41 mm çapındaki kasası sayesinde, ile kolayca benzerlerinden ayırt edilebilir.

 

Vintage koleksiyonundaki diğer kronograflara benzer şekilde BR V2 94 Aéronavale Bronze, adonize alüminyum lacivert bir bezele sahiptir. 

Okyanus mavisi kadranı, yaldızlı ibreleri ve sayıları ile optimum okunabilirlik için beyaz Super Luminova ile kaplanmıştır. İşlevsel ultra bombeli safir kristal camı, klasik stil ile dayanıklılığı birleştirir. BR V2-94 Aéronavale Bronze, modern bir saatin sahip olduğu okunabilirlik, hassasiyet, şıklık ve güvenilirliğe sahip.

 

 

 

 

Hublot’dan Yeni Akıllı Saat: Big Bang E

 

Hublot ikonik Big Bang koleksiyonunu ilk olarak 2005 yılında çıkardı. Bu tarihten beri Hublot, Big Bang serisinin İsviçre saatçiliği ile üçüncü milenyumun bir birleşimi niteliğinde olduğunu kanıtladı. 

2018’de Hublot’nun ikonik Big Bang koleksiyonuna ait ilk akıllı saati tanıtması ile başlayan bu dijital serüven, 2020 yılında yeni Big Bang E’yi tanıtmasıyla devam ediyor. 

Markanın mottosu haline gelen ve tasarım ilhamını aldığı Art of Fusion  konsepti, geleneksel saatçilik ve inovasyon arasında bir köprü görevi görürken, bu yeni akıllı saatin yapımında kullanılan materyaller ise son teknolojiye ait dokunuşlar barındırıyor.

2018 yılında Rusya’da  gerçekleşen FIFA Dünya Kupası’nı akıllara kazımak için, Hublot ilk akıllı saati olan 2018 Big Bang Referee FIFA World Cup Russia adlı saatini burada tanıttı.

Giyilebilir teknolojideki son gelişmelere sahip ekipmanları sayesinde Hublot Big Bang Referee FIFA, hem saat hem futbol tutkunları tarafından büyük ilgi gördü. Bu saatin tanıtımından iki yıl sonra Hublot, ikonik Big Bang koleksiyonuna ait tüm kodlara sahip yeni akıllı saati Big Bang E ile saat severlerle buluşturmaya hazırlanıyor.       

 

‘’1970’li yıllarda İsviçre’de, elektronik saatler quartz kullanılarak tasarlandı.

50 yıl sonra, Big Bang koleksiyonumuzun prestijini oluşturan tüm estetik değerler, teknik özellikler ve mükemmellik somutlaştırılırken, son derece yüksek bir teknolojik gelişmişliğe sahip ikinci bir akıllı saat üreterek aynı yenilikçi yapıda devam ediyoruz. Art of Fusion konseptimize her zamankinden daha da sadık kalarak, yeni Hublot Big Bang E’yi günümüzün dijital dünyasından esinlenerek son yeniliklerle birleşmek istedik.’’    Ricardo Guadalupe CEO of Hublot.

 

Sofistike tasarımı ve gelişmiş teknolojik özellikleri sayesinde, 30 metreye kadar suya dayanıklı bu yeni saat,Hublot’nun geleneksel saatçilik anlayışını mükemmel bir şekilde yansıtıyor.

Yeni Big Bang E, sahip olduğu ikonik Hublot kodları sayesinde, markanın prestijine hâkim olan herkes tarafından kolaylıkla ayırt edilebilir. 

Vida ve pusherların tasarımı, çizilmez safir kristal camı ve kauçuk kayışı ile Hublot’nun 1980’lerde tasarladığı ve ‘’One Click’’ adını verdiği toka tasarımı sayesinde saat, ilk bakışta tereddütsüz bir Big Bang olduğunu her yönüyle ispatlıyor.

Big Bang’in klasik tasarımında olduğu gibi, crown ve pusherlar elektronik modülü kontrol etmek amacıyla kasaya entegre edilmiş. 

2005 yılında Hublot tarafından  tasarlanan ve ‘’sandviç’’ olarak adlandırılan bu inovatif tasarım, 42 mm çapında ve siyah seramik ve titanyum kasa seçenekleriyle saat severlerle buluşuyor.

Geleneksel saatçilikteki uzmanlıklarını bu yeni dijital ortama aktaran markanın tasarımcıları, bu yeni saatte yeni fonksiyonlar geliştirdi. 

"Time Only" analog fonksiyonunun yanı sıra bu saat, moonphase, Perpetual Calendar ve dünyayı çok gerçekçi bir şekilde sunan ikinci bir GMT zaman dilimi gibi geleneksel saat komplikasyonlarının özel yorumlarına da sahip.

Google Wear OS teknolojisi ile güçlendirilen yeni Big Bang E, akıllı saat deneyimini yeni bir seviyeye taşıyor.

 Big Bang E saati kullanan kişi, saat ile Google Play’deki tüm uygulamalara erişebiliyor. 

 

Google Assistant yardımı ile bildirimleri cevaplayabiliyor ve Google Pay üzerinden ödeme gerçekleştirebiliyor. 

Daha kişisel bir kullanıcı deneyimi için ise, takvim ajanda ve mesajlar gibi bildirimlere de erişim sağlayabiliyor. 

Kadran her üç saatte bir renk değiştirir, yani 24 saat boyunca sekiz farklı tasarım sergilenir.

Bu tasarımların her biri, belirli bir renge dayanır: Happy Yellow, Magic Blue, Orange Dynamite, All White, Lucky Green, Magic Red, Rainbow Spirit ve Black Magic. Bunların yanı sıra her tam saatte, beş saniye süren bir animasyon mevcuttur.

Gün boyunca anlara farklı renk ve ritim dokunuşları ekleyerek #HublotLovesArt konsepti kullanıcı ile buluşur!

YENİ BREITLING NAVITIMER AUTOMATIC 35:

MODERN VE ŞEHİRLİ KADINLAR İÇİN TASARLANMIŞ BİR SAAT

Breitling, stil ve amaç sahibi kadınlar için tasarladığı yeni saati Navitimer Automatic'i sunmaktan gurur duyuyor.

65 yılı aşkın bir tarihi yansıtan Navitimer Automatic 35'in modern yaklaşımı, 1950'lerin en etkileyici Breitlinglerinden belirgin bir şekilde esinlenen sofistike bir kişiliğe sahiptir.

Navitimer Automatic 35'i takan kadınlar, benzersiz bir şıklık yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda saat yapımcılığının en büyük geleneklerini de sürdüren bir saate sahip olacaklar.

 

Breitling Navitimer Automatic 35 ister ofisteki bir toplantı isterse bir hafta sonu kaçamağı olsun her türlü durum için mükemmel aksesuardır.

Farklı renteki kadranları, bilezikleri ve timsah derisi kayışlarıyla bu çarpıcı yeni modeller, hareket halindeki kozmopolit, şık kadınlar için özel olarak tasarlandı.

Saatin kalbindeki yüksek performanslı mekanik hareket ve ikonik tasarım unsurları ile Breitling Navitimer Automatic 35, bu koleksiyonun tarihinde yeni bir bölüm yazıyor.

Navitimer Automatic 35, çarpıcı ve sofistike tasarımının ilhamını Navitimer Ref. 806’dan alır. Üç ibreli beyaz renkli kadran, Ref. 1950'lerde başlatılan ve ikonlaşmış dairesel sürgülü cetvel, Breitling severlerin kalbinde özel bir yere sahiptir. Kırmızı uçlu ikinci ibre, saatin mükemmel okunabilirliğine katkıda bulunur.

Breitling CEO'su Georges Kern yeni koleksiyon ile ilgili şöyle diyor: “Navitimer Automatic 35 ile kadınların bize söylediklerini yansıtan bir saat yarattık: Miras veya işlevsellikten ödün vermeyen şık, daha küçük bir Navitimer istediler…

Sadece kadınlar için yeniden yaratılması ve her duruma uygun olması gerekiyordu. Farklı kayış seçenekleriyle, modern kadınların bir saatte aradıklarını, daha önce bir Breitling giymeyi düşünmemiş olsalar bile, tam olarak tanıttık.”

 

Her Zevke Hitap Eden Stil Sahibi Bir Koleksiyon

Navitimer Automatic 35, her biri yaklaşık 38 saatlik bir güç rezervi sağlayan Breitling Caliber 17 tarafından desteklenen dört farklı versiyonda mevcuttur.

Tüm Breitling saatleri gibi, Navitimer Automatic 35 koleksiyonu da COSC sertifikalıdır.

İlk versiyon, mavi timsah derisi kayışla sunulan mavi kadran, kahverengi timsah derisi kayışlı bakır kadran veya bordo timsah derisi kayışlı gümüş kadran seçenekleriyle ve 35 milimetre paslanmaz çelik kasa ile sunuluyor.

Kayışlarda bir pim veya katlanır toka bulunur ve saatin her versiyonu, katlanabilir tokaya sahip paslanmaz çelik bir Navitimer bilezikte de mevcuttur.

İkinci versiyon beyaz sedef kadranlı ve pırlanta kaplı indekslere ve 35 milimetre paslanmaz çelik bir kasaya sahiptir.

Pimli veya katlanır tokalı bordo timsah deri kayışı vardır, ayrıca katlanabilir toka ile paslanmaz çelik Navitimer bileklik seçeneği de vardır.

Navitimer Automatic 35’in, 35 milimetre paslanmaz çelik kasa ve lüks 18 ayar kırmızı altın çift yönlü bezelli iki renkli bir versiyonu da mevcuttur.

Bu modelde beyaz sedef kadran, elmas indekslerle vurgulanır. Bu saat kahverengi timsah derisi kayış veya paslanmaz çelik iki tonlu Navitimer bilezik ve katlanır 18 k kırmızı altın tokayla birlikte gelir.

 

Son olarak, 18 ayar kırmızı altından, beyaz sedef kadranlı ve elmas saat imleri olan Navitimer Automatic 35. Bu çarpıcı saat, 18 ayar kırmızı altın pim veya katlanır tokalı kahverengi timsah deri kordon veya kelebek tokalı 18 k kırmızı altın Navitimer bileklikle birlikte gelir.

Ayrı olarak satın alınabilecek yeşil veya açık kahverengi egzotik timsah derisi iki ek kayış seçeneği de mevcuttur.  The Navitimer Automatic 35, Breitling’in ikonik Navitimer ailesinin yeni ve değerli bir üyesidir.

Mükemmel boyutta, şıklığın ve stilin mükemmel bir karışımını sunan bu koleksiyon hem saatin güzelliğine hem de eşsiz mirasına çekilen kadınlar için tasarlanmıştır.

 

 

 

 
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: EN